Hayatın Anlamı Hayatın Ben Tarafı adlı uzun bir yazı yazdım. Eskiler buna kitap diyor. Şimdilerde yazı pek sıradan olduğundan kitap yazdım gibi bir kasıntıya girmek saçma olur. Bu devirde herkes yazar. Yazı kalabalığının içinde sıyrılabilecek ürünler vermek zor. Bu çalışmam çok saçma olması nedeniyle öne çıkmalı ve okunmalıdır. Bana saçma gelen düzene karşı saçmaladım. Benim için anlamlı olanı yaptım.
En büyük eseri bile yazsanız, duyguları sömürmüyorsanız pek okunmazsınız. Hele ki felsefe yazıyor, üstüne üstlük bazı şeyleri sorguluyorsanız yazmamak daha iyidir. Bazılarımız düşünmekle lanetlendikleri için hiç akıl karı olmayan bu işi yapıyor ve ister istemez kendimizle konuştuklarımızı insanlara da aktarıyoruz.
İlk büyük yazım olan Hayatın Anlamı ‘nı yazarken benzer soruları soran insanları düşündüm. Kendim bir ömür boyunca aynı soruları sormuştum. Bir de yazayım dedim. Aynı soruları soran insanlar ne diyecek? Ben yazarken kendime ne katacağım? Sonuçta yazmanın düşünmek kadar sorgulayıcı olabileceğini anladım. Yazdıklarımı kağıt kitap olarak bastırmayı düşündüm ama araştırınca bunun kimseye faydası olmayacağını anladım. Dünyanın her yerine saniyesinde ulaşabilecek, üstelik bunu ağaçları yok etmeden, insanları yormadan yapabilecek internet yöntemi varken bunu yapamazdım.
Yazıda kendi öğrencilik hayatımdan yola çıkarak bir felsefe gönüllüsünün hayatı anlama macerasını anlatıyorum. Daha doğrusu anlayamama macerasıdır. Çünkü felsefe hayata dair bilgimizin yeterliliğini değil, yetersizliğini fark etmekle başlar. Nice insanlar benzer soruları sordular. Hayatı anlamış değiller. Hayatı anlamamaya başlamış olabilirler. Hayatı anlamayabilmek yetkinliğine ulaşanlara biraz seslenebildiysem, insanları yaptıklarını sorgulamaya ve “ben” in niteliğini düşünmeye sevk edebildiysem ne mutlu bana.
Bilerek dandik yaptım, hayatı anlattım. Çok daha iyisini beş dakikaya yazarım. Eylül-2013 Pendik/İstanbul
Web sayfası üzerinden okumak için:
1. bölüm: http://www.dmy.info/hayatin-anlami-1/
2. bölüm: http://www.dmy.info/hayatin-anlami-2/
3.bölüm: http://www.dmy.info/hayatin-anlami-3/
4.bölüm: http://www.dmy.info/hayatin-anlami-4/
İndirmek İçin
İndirmek için sağ tıklayıp “hedefi farklı kaydet” diyebilirsiniz.
- .DOC Formatında almak için tıklayınız.
- .EPUB Formatında almak için tıklayınız.
- .TXT Formatında almak için tıklayınız.
- .RTF Formatında almak için tıklayınız.
- .MOBI Formatında almak için tıklayınız.
- .LIT Formatında almak için tıklayınız.
- .LRF Formatında almak için tıklayınız.
- .TCR Formatında almak için tıklayınız.
- .TXTZ Formatında almak için tıklayınız.
- .MHT Formatında almak için tıklayınız.
- .AZW3 Formatında almak için tıklayınız.
- .FB2 Formatında almak için tıklayınız.
- .HTMLZ Formatında almak için tıklayınız.
hayatın anlamını aramak hayatı anlamsızlaştırır belki hayatın içinde korkmamayı—mutlu olmayı yanlız kalmamayı izmlerimizi araştırabiliriz ama hayatın anlamı her an değişken olduğu için bir özmeye ve simgeye sığmazbence hayatın ne getirdiğinin önemi yok çünkü hayatı o başımıza gelen şeylere verdiğimiz tepkiler belirler sevgimleve saygımla
Sevgiler bizden, kesin bir şey yerine ben denilen tarafı anlatmışım, amatörce ama iyi niyetli.
4 yaziyi da okudum. Bu yasima kadar kendime sorul durdugum herseyi burada buldum, ne eksik ne fazla. Kafamda kendime ozetler yapmak, ya da insanligi daha iyi anlamak icin tarihe donup duruyor, kendimce bi siralamalar yapiyordum, senin de yaptigin gibi. Ama bu kafamdaki karman corman dusunceler birbiriyle yarisirken, ben mor renklerle yari depresif yari bitkin bir haldeyken bir turlu kaleme sarilip, sabirla yazmayi beceremedim. Yazmayinca bir sis bulutu gibi kafasinin etrafinda insani rahatsiz ediyor bunlar, o yuzden buradan okuyunca ilk sunu soyledim kendime, bu yazilarin ciktisini alayim, bi kenarda dursun. Hayatin anlami bir turlu bir formule oturtulamayan, cok bilinmezli bir denklem, fizikce karmasik problemlero cozmek icin, cok degiskenleri sabit kabul eder oyle soruya cevap arariz. Onun gibi bi cikis yolu bulmak icin bir cok degiskeni dinamigi sabit kabul etmek gerekiyor ama yetmiyor. Tam iste buldum budur dedigin anda, akillara zarar bir teror olayi oluyor, ya da bazi yok eden ideolojilerin pesinde giden liderlerce toplumlar goz gore gore katlediliyor! Buummm! Bi anda karanlik! Neyin anlami diyosun! Hep sanki kotu olaylar uzaktakilere oluyor, Turkiye’de son bir yilda olan teror olaylarinda yuzlerce insan oldu mesela, onlar da hayatin anlamini boylesine sorguluyolar miydi? Bi anda film koptu ve sureleri doldu mu? Kimler once yasama veda eder mesela bunun bir gerekceli formulu var mi? Bebekler olmez mi? Ya da hayatinin bagrinda olan gencler? Ya da cok bilen okuyan bilgeler daha gec mi olur? Kime gore oluyo bunun hesabi? Sahile vuran 3 yasindaki bebek neden oldu? Ozgecan dopdolu bir hayati yasarken bu kadar canice neden yasami sona erdi? Sanki hersey ‘olumde’ sakli. Belki de bastan sonra degil de, sondan basa gitmemiz gerekiyor! Hayatta degerler birakan insanlarin neden/nasil/ne zaman olduklerini inceleyebiliriz belki? (Ki sen bunu da bi yazida yapmissin, son sozler ile) Hayat bir insanin onun gizemini bulamayacak kadar uzun, insan omru de hayati cozemeyecek kadar kisa, veya her an cabalarimizin son bulacagi sekilde bi anda sonlanma ihtimali ile dolu oldugu icin insanlik enerjisini ve bu kisa omrunu bu sorulara adamak istemiyor. Senin yazilarinda eninde sonunda bir cozum ararken kitlendigin yer burasi. Dunya kaynaklari bitiyor, cok kullaniyoruz cok sarfediyoruz diyorsun ya, aslinda sona yaklastikca insanlik geri kalandan daha dacol faydalanmak icin, tuketimi azaltacagina daha da arttirma yoluna gidecek. Zaten biten bitmis, ben kalan omrumde guzel yasayayim da benden sonra ne olursa olsun dusuncesi, hayatin kisaligindan kaynaklaniyor. Belki de kaynaklar bitiyor diye endise edip gelecek nesillere uzulmeye gerek yoktur, zaten tum bu sorgulamalar ve cogunluga uyan bencil ve kotuye giden bir yasamin devam etmesini neden istiyoruz ki? Varsin kaynaklar da bitsin, guzellikler de. Insanligin sonu belki de daha hayirlidir. Soru sormak cok guzel, insanlarin yapacagi en guzel sey tarihi bilmek, okumak ogrenmek, bilgilenmek. Yasarken korkmamiz gereken tek sey ‘cehalet’ ! benim icin hayat ‘sevgi’dir. ve Maslov’un hiyerarsisi en temel aldigim seylerden biridir. Guvenli bir catida altinda yasa, bir evin olsun, karnini doyuracak paran olsun, sonra hem sevgi ihtiyacini gor, sev ve sevil. Ama saygin da olmalisin, sonra kendini gerceklestir. Bunlari sirasiyla yap. Insanlara bolca ver, deger ver, yapacagin sohbet dolu dolu olsun, saygin ol, uret! Cunku uretmek mutlulugun en temeli. Ailen ve sevdiklerinle uyum icinde omrunu tuket. Kisaca ‘ye, sev, dua et’ ! Yeni nesile yapacagimiz en guzel sey ise, onlari egitmek. Kendini gelistir, cocugunu egit, nesiller yetistir, iyilerin sayisi artsin! Sabirla devam et ve sirani sal! Arkana baktiginda guzel anilar biriktirmis ol, sonra da yetistirdigin ve ogrendiklerini paylastiklarini geride birakarak huzurla veda et..
Sabrınız için teşekkürler. :) Sizin yaptığınızı biraz yüzsüz şekilde yapmışım. Kamuoyuna saçmalayarak insanların vaktini almışım. Güzel ya da anlamlı yazmadığımı biliyordum da içimden bir ses birilerinin bunlara ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Ne kadar saçma olsa da hep yazmaya devam ettim. Çok sayıda arkadaşımız sizin gibi teşekkürlerini iletiyorlar. Doğru bir şey olarak yazmaya devam ediyorum. Size de öneriyorum. Hayat size bir şeyler söylüyorsa bunları aktarmalısınız. Hiçbir şey bir kişinin çözmesi ve halletmesi için değildir. İnsan her zaman tarihi ve geleceği ile hareket eder. Sorunlarınızı ancak biz bize çözebiliriz. İnsanların ulaşabilecekleri bir yerde sesinizi duyurun. Faydası olacaktır.
Hayati anlamak sozle degil tecrubelerle mumkun ,zaten anladiginizi sandiginiz zaman hayat bitiyor,,eski filozoflari hayata dondursek belki daha degisik fikirler ureteceklerdir….