çizgisel tarih

Çizgisel Tarih Gezegeni

çizgisel tarihBir grup zavallı uzayda sürüklenen bir kayayı kendine gezegen eylemek zorunda kalmış. Bu gezegende diledikleri gibi koşturup eğlenmişler. Sonra can sıkıntısından mı bilinmez, gelişme diye bir şey uydurmuşlar. Kayayı hareket ettiren kendileri değilmiş. Buraya nasıl geldiklerini, neden var olduklarını bile çoktan unutmuşlar. Buna rağmen havaya girmelerine herkes şaşırmış.

Yalan söyleyelim, ama kendi çapımızda” diye karar almalarına rağmen zavallıların yalanları küresel bir hal almış. Gelişmişlik, ilerleme, çizgisel tarih gibi varsayımlar üretmişler. Yalanlar boyu aşınca “ne yapalım mallar elimizde mi kalsın” türünden bahanelerle geçiştirmişler. İnsanlığın ilerlediği varsayımını pompalayıvermişler.

Aslında topluluğun diğer üyeleri buna karşı çıkabilirmiş. Ancak onlar da gelişmiş insan profilinin güzel görünmesi nedeniyle seslerini çıkarmamışlar. (Üstelik no-filter) Yalanlar yalanları, varsayımlar varsayımları açmış. Olay o kadar ilerlemiş ki temeldeki gerçeklere dair ipucu kalmamış, hatta bu gerçekler saçma gelmeye başlamış.

Kayanın güneşi daha sonra gören kesimi varsayımlardan para kazanmak için umut pazarlamış. Geleceğin iyi geleceği umuduna bağlanarak sömürülen kitleler iyi mahsul veriyormuş. Diğer zavallılar da bunu benimsemiş. Bütün gezegen çizgisel bir anlayışa kapılmış. Bu çizgi gezegenin içinde bilim olarak kabul edilmiş. Yine de kayanın sürüklendiği çizgi değişmemiş.

Kimse nereye gittiklerini sormamış. Kimse çizginin nereden başladığını merak etmemiş. Merak etmek kimsenin umurunda değilmiş. Tarihin başından ve sonundan bahseden amcalar gerçekleşmemiş vaatlerini teskin etmek için “yüce insan” profili kullanmaya devam etmişler.

Amcalar rahat yaşama ulaştıklarından bahsetmişler. İnsanların çok hızlı ve çok yüksekte olduğunu söylemişler. Bu rahatlık için gezegenin harcandığını söylememişler. Ayrıca yüksekten ve hızlı düşen insanın sonundan bahsetmek de ayıp sayılmış.

köprü- toplumsal sorunların çözümü

Köprü dizisinin 18. yazısıdır. 19-Dünyanın Bu Tarafı

Evrende ilerlemeyi başaran tek varlık olduklarına inanarak ölüme çok hızlı biçimde ilerlemişler. Onlara yancı olan canlılar da kayayı terk ettiğinde herkes bu zavallılara üzülmüş. Zamanın sahibi gibi hareket etmek, bir şeyi kontrol edebileceğini sanmak ve üstün olmak gibi garip düşünceler göz açıp kapayıncaya kadar yok olmuş. Çevredekiler bu durumu bir istisna kabul etmişler ve manzaranın tadını çıkarmaya devam etmişler.

Leave a Reply