“Eden bulur” yapılan şeylerin karşılığı olduğunu söyleyen bir atasözüdür. Kötülük edenin başına o büyüklükte bir kötülük geleceğini ifade eder. Daha önce “ne ekersen onu biçersin” atasözünü ele alarak evrensel bir adaletin olanağını merak etmiştik. Şimdi benzer bir atasözünü gündemdeki olaylar nedeniyle tekrar ele alıyoruz. Son zamanlarda tanık olduğumuz kadarıyla ülkemizde kopyayla hakim olanlar mevcuttur. Hakkı olmadan makamlara gelen teröristleri geç olsa da öğrenmiş bulunmaktayız.
Topluma zarar vermek için örgütlenen ve idari makamları ele geçiren bir cemaatin bugün sanık sandalyesinde olduğunu görüyoruz. Masum insanları hapseden hakimler şimdi sanık sandalyesindeler. Hemen aklımıza ettiklerini buldukları geliyor. Çok fenalık ettikleri anlaşılıyor. Çok fena bir duruma geldikleri de aşikar. İnsan düşünmeden edemiyor, acaba her olay için böylesi geçerli midir? Atalarımız boşuna söylemiş olamaz.
Kültürümüzde benzer bir çok atasözü ve deyim mevcuttur. “Rüzgar eken fırtına biçer. Ne ekersen onu biçersin. Çalma elin kapısını, çalarlar kapını. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste, her kemâlin bir zevâli, her zevâlin bir kemâli var. Zulüm payidar olmaz. Etme bulma dünyası. En sevdiğinden çıkar acısı. Eken biçer, konan göçer. Ekmeden biçilmez. Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır. El elden kalmaz, dil dilden kalmaz. Kimsenin ahı kimsede kalmaz. Emek olmazsa yemek olmaz. Kişi ne yaparsa kendine yapar. Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına. Ne dilersen eşine, o gelir başına.” bazı örneklerdir. İngilizcede ise “reap what one sows(birinin ektiğini biçmesi), sow the wind, reap the whirlwind(rüzgfar ek fırtına biç), no pain no gain(zahmet yoksa kazanç yok)” şeklinde benzerleri vardır. Arapçada da men dakka dukka(Eden bulur) meşhur bir sözdür. Tüm dünyada “karma” adıyla evrensel bir denge olduğu kanısı yaygınlaşmaktadır. Bak: dmy.info/tag/atasozleri
Boşuna ilahi adalet fikirleri oluşmuş olamaz. Yaşamımız boşuna olamaz. İçimizde bu dürtüyü taşıyoruz. Her şeyin dengesini bulacağı inancı ile yaşıyoruz. Bu sayede günlük hayattaki dengesizliklere katlanıyoruz. Razıyız, çünkü her şeyin bir nedeni olduğunu sanıyoruz. Sorunlarımızı bazen kendi yargılarımıza göre çözsek de aslında kamuoyunu içimizde taşıyoruz. İşte benzer birçok atasözü bunu gösteriyor. Hukuk sistemimiz var. Haksızlığı mahkemede çözüyoruz. Dinler, ahlak kuralları, felsefe birçok şekilde dünyanın düzenini anlamaya çalışıyoruz. Bir düzen olduğunu sezmeye çalışıyoruz. Acaba neyin farkındayız? Belki de fizik kurallarındaki nedensellik manevi hayatımızda da mevcuttur. Tarih boyunca birbirinden farklı şekilde oluşan düşünceler yanılmıyor olabilir.