İnsanlık sandığımız kadar rasyonel değildir.
İnsanlara peşin ve fazladan ödeme ile sevgi göstermeli, ardından yüzmesi gereken kıyıları, ok atacağı yerleri zihninde görselleştirmesini sağlamalıyız. Belki ideal olan bu değil, ama insanlığın mirası bunu gerekli kılıyor. Basitleştirip, bildiği şeylere benzetip anlatmalı, rasyonel olmayan bir sevgiyle donatmalıyız. Hangi çocuk masalsız yetiştirilebilir, hangi bebek kelimelerin kanıtına sahip? Hep mitolojik, efsanevi bir kurgu içindeyiz. Eğitim bu yüzden diğer bilimlerden farklıdır.
Eğitim insan insana ortaya çıkan bir dönüşümdür.
İnsan insana ortaya çıkan diğer çalışmalardan felsefe, sanat, ahlak yine kendi ortamlarının bilinmeyen etkenleriyle yönlendirilirler. Tüm bunlar tarih boyunca farklıydı ve her grup her dönemde birbirine saçma geliyordu. Çünkü bilimsel bir insanlık yoktur, insanlık mikro iradelerle şekillenen uzun bir ok çizer. Bu ok geleceğe doğrudur, bilim gibi geçmişi tasvir eden objektif çalışmalar eğitime ve insanlığa vizyon çizemez. Bilim insanları çizebilir, ancak onlar da insanlık temellerinden hareket ederler. İnsan uç yapıda, aşırı kurgusal bir dünyada yaşar.
Eğitim ortamı da insansı olmalıdır.
Eğitim ortamı o an, orada insan insana düşünme ve sorun çözme yeri olmalıdır. Yani uzaktan yapamadığın söz konusu olmalıdır. Müfredatın ya da söylenenlerin etki etmediğini hepimiz biliyoruz. Öyle olsaydı bir cihazdan sürekli kayıt dinleterek eğitim verirdik. Böyle yapmıyoruz, çünkü insan olmakla ilgili bir işin içindeyiz. Eğitim insan insana ortaya çıkan grup halinde bir dönüşümdür.
Eğitim bu yüzden bilgiden çok, özneleşmedir. Yani hayat tecrübesi olacak bir etkileşim için topyekûn hareket. Bu uğurda yapılacak iş kadar yapacak kişi olmak, özne olmak, hak etmek de mevzubahis olmalıdır. Bir oyun için daha çok strese giren öğrenci eğitim için neden girmiyor? Çünkü sınırlanmış çatışma olan oyundaki belirlilik eğitimde sağlanamıyor. Olumlu geri bildirim ve görselleştirilmiş başarı eğitimde sağlanamadığı için çocuk oyuna koşuyor. Herkes bir şeyler yapmak, başarmak istiyor. Bu, canlılığın temelinde var. Çocuğa yalan başarı sağlamak insanlığın karanlık temellerinden gelen bir gereklilik. Oyunlar bu teşviki gerçekleştiriyor.
Öğrenmek hayatın devamlılığı içindir. Hayat yeni tecrübe ve denemeler içindir. İnsanlar eğitimde başarısız oluyorlarsa çoğunlukla çevrelerinin kurbanıdırlar. Çevreleri de kendi çevrelerine suç atabilir, doğrudur. Bu bir kısır döngü gibi dursa da aslında bir ok çizimidir. Kendi çizginizi doğru yöne doğrultup diğerlerini de çağırdığınızda yapmanız gerekeni yapmış sayılırsınız. Artık sonsuza giden okta yerinizi aldığınız için kaygılanmak gerekmez. Kötü bir çizginin devamıysanız yapacağınız şey bir iyileşme anlatısı oluşturmaktır. Diğerlerinin çizgisini düzeltmek, çocuklara bireyselleştirilmiş bir alaka göstermek zaman alır, ancak bu tür bir sorumluluk ile insanın en büyük gücü olan bilgi kazanımını da önce öğreten kazanır. Bireylere özel teşvikler ve bireyselleştirilmiş eğitim planları oluşturmak zaman alır, ama bilgelik getirir.