Hemhal, hemdert, hemdem.
İnsanlığın girişinde dev bir merhamet abidesi vardır. Onu selamlamadan insanlığa girilemez. Bu abide bebeklikte beslenmemize, ölünce gömülmemize, sonraki nesillere erişen eserlerimize kadar orada durur. Tanımadığımız kişilere acımamızı sağlayan da bu merhamettir. Herkes merhametlidir demiyoruz, ama kültürün merhamet kolunun devam ettiği çok açık. Öyle olmasa kurulmazdı aile, yetişmezdi çocuk, anlatmazdı yaşlılar tecrübelerini.
Kendi yakınımızdakilere merhametli oluruz da uzaktakilere biraz zor oluruz. Bunun sebebi halen hayvan bedenlerimizin ve düşüncelerimizin etkisinde olmamızdır. Avrupa’da yakınımızdaki bir yoksula yardım ederiz de açlıktan ölen Afrikalılar umrumuzda olmaz. Dünyanın uzak köşesinde bir halk yok edilse çoğumuz dikkat bile bağışlamayız. Boğulan bir çocuğa yardım ederiz de ölenler yakınımızda değil diye bahsetmeyiz bile. Merhamet o kişiyle hemhal olmayı getirir, acıları aynalarız zihnimizde. İnsanlık zekadan değil, birbirine gösterdiği bu alakadan büyümüştür. Bebeği merhamet büyütür. Hastayı merhamet iyileştirir. Ölüyü merhamet gömer ve hatırlar.
İnsan biraz daha fazlasıdır
Eğitim dediğimiz istendik davranış değişiklikleri de merhametten başlamalıdır, sonra diğer erdemler eklenebilir. Öğrenen kişiye merhamet ettikten sonra öğretimin yöntemi ve tekniği de kendiliğinden şekillenir. Öğreten o zaman görecektir ki insan birlikte insan olur, öğrenilen birlikte öğrenilir. Örnek alınacak, aynalanacak bir model olmak gerekir. Öğrenen kişide söylenen kelimelere en yakın bildiği şey görme merkezinde canlanır evet, ama karşısında canlı bir insan varken kelimelere itimat etmek dile kaldırabileceğinden fazla yük bindirmek olur. Kelime sarf etmekten fazlasını yapmalı.
Paradoksal temeller
Merhamet eden en iyi eğitimi verir, ama çoğumuz neyin gerekli olduğunun farkında bile olmayız. Ne kadar merhametli olsak da öğrenenin ihtiyacını bilmek için bilgili olmak gerekir. Bilgili olmakla birlikte güçlü de olmalıdır ki başkalarını da eğitebilelim. Bilgi, güç ve insanın altyapıları ile hemhal olmak eğitimi yüceltir. Ne var ki buradaki paradoksları itiraf etmek zorundayız. Eğitim araçsallaştırma işi iken iyi eğitim amaç edinerek yapılır. Güçlü olmak gerekir, merhamet ederken. Limitlerini bilmek gerekir yücelirken. Geleceğe uygun eğitimi şimdide vermek gerekir. Bu çelişki gibi görünen paradokslar tüm gerçekliğin çekirdeğinde yer alan trajikomik ideal düzlem belirmeleridir.