Modern hayatın önemli sorunlarından biri de kazançlı işi bulabilmektir. Serbest piyasa ekonomisi insanları kazanmaya odaklamakta ve değerli olanı kârlı olana çevirmektedir. Kazanç odaklı sistemin parçaları olan bireyler de kazançlı işler aramaktadırlar. Öncelikle kazancın ne olduğu belirlenmelidir. Ne olursa kazanmış sayılırsınız; mutluluk mu, para mı? Klasik bir tartışmanın fitilini ateşlemeden önce bir tercihi değil bir yöntemi izah edeceğimizi belirtmeliyiz.
Para bile erdem sayılabilir. Önemli olan hayat ile uyumlu bir şekilde, yani rahatça yaşamaktır. Bu yüzden paraya, ya da artı değere önem vermeyi kötülemeyeceğiz. İnsanlık topyekun halde parasal düzeni seçmişse felsefeye sadece bununla ilgili sorular sormak düşer. Parasal düzeni insana rağmen değiştiremeyiz. Nitekim modern hayatın oyuncakları, teknolojisi, ve politikası gibi zırvalıklar insanların rızasıyla bu kadar geçerli olabilmiştir.
Bu saçma düzende kazançlı olanın da saçma olacağı aşikardır. Kötü düzende kötüye iyi denir. Eğer mevcut değerler dizisine uygun bir kazanç arıyorsanız televizyonu açın. Orada önem verilen şeyler sizin hedefinizdir. Daha makul yanıtlar arayanlar ise internete ya da herhangi bir yere değil kendi içlerine bakmalıdırlar. İnsan mutluluğu yalnızca içinde bulabilir. Siz mutsuz oldum demedikçe mutsuz olmazsınız. Mutlu olmak da yine yetinmekle ilgilidir ve uzakta değildir.
Tarih boyunca değişen değer yargılarından iyi olanın göreliliğini anlayabilirsiniz. Seçimlerimizin değişkenliğini ve kesin bir kanaatin olmadığını farklı bireyler olmamızdan bile anlayabilirsiniz. Farklı bireyler farklı yargılar demektir. Farklı olmak temelimizdeyken herkes için uygun olanı belirlemek de güçtür. En kazançlı iş de sizi en rahat ettirendir. Lakin değinilmesi gereken ufak noktalar olabilir. Bir işten kazançlı olmak açısından ne beklenir, bunu siz düşünün. Ne beklenmeyeceğini biz söyleyelim.
Kazançlı bir iş hayatınızın önüne geçemez. Çalışmak yaşamaktan öndeyse bu işte bir yanlışlık var demektir. İnsanoğlu çalışmak için mi vardır? Çalışmak asıl mesele olsaydı emin olun canlılık bile olmazdı, enerji formlar arasında geçiş yapar dururdu. Bu hayatın farklı bir yanı var. Tecrübe etmek, görmek, farklılık katmak bizim amaçlarımızdır. Kazancımız farklılığımızdır. Deneyimleyip tadına vardığımızda kazanmışızdır. Para denilen kağıtlar böyle bir şeyin ölçütü olamaz. Sizin yaşadıklarınız sizin ölçütlerinizle kazançlı hale gelir.
Şahsen konuşmam gerekirse en kazançlı iş hayatımı işgal etmeyendir. Sorular sormalıyım. Sormak için de meşgul olmamak gerekir. Fiziksel değil zihinsel meşguliyetten bahsediyorum. Hisselerin nazlı yaşantısı, piyasaların anlamsız çalkantısı veya borçluların palavraları yerine evrenin ötesini merak etmeliyim. Benim için kazanç merak etmektir. Düşünceler kazanmak isterim. Ne kadar yorulursam yorulayım, zihnimde her zaman hareketli olabilmeliyim. Bunun için de modernitenin dışına çıkabileceğim basit bir iş hedeflemeliyim. Kısacası, sistemin dişlilerine en uzak olduğum yerde en iyiyim.