Felsefe dersinde tahtada “üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlak yasası” yazar.
Öğretmen: Immanuel Kant’ın mezar taşında yazan bu ifadedeki gibi her davranış evrensel bir yasa olacakmış gibi eylenmelidir. Ona göre fizik kanunları gibi evrenselleşmelidir. Bu başkasına değil bize faydalı bir tarzdır.
Öğrenci 1: Ne yani hocam, (yandaki arkadaşının silgisini alarak) bu silgiyi çalsam bedava silgi, bundan benim ne zararım olabilir?
Öğretmen: Ne kazancın olabilir? ayrıca çalmayı düşünmekle bile suçlu oldun, Kant’a göre.
Öğrenci 2: Ameller niyetlere göredir hocam.
Öğretmen: Evet,bizim yörelerden, aynı özün yansıması olan bir söz.
Öğrenci 1: Silgi benim oldu.
Öğretmen: Silgi senin olmadı, başkasının silgisi olduğunu, kötülük yaptığını biliyorsun.
Öğrenci 2:Ben şimdi internetten film izliyorum rahat, bundan neden kaçınayım?
Öğretmen: Kimse satın almasa, kimse destek olmasa filmler yapılabilir mi?
(Öğrenciler Bir Ağızdan): Hayır.
Öğretmen:O halde film izlemek istiyorsan destek olmalısın. Ayrıca bu eylemin yanlış olduğunu biliyorsun. Yanlış olduğunu bilip de yapmak sana zarar vermez mi?
Öğrenci 1:Bilmeyen de var hocam. Bunu umursamayan da var.
Öğretmen:Bilinçsiz biri değilse sunulan ikrama herkes teşekkür etmek ister. Hakka ve hukuka saygı, herkesin işine yarar. Emek olmadan yemek olmaz, ne ekersen onu biçersin demiş atalarımız. Hiç yorulduktan sonra içilen su ile beyhude içtiğin bir olur mu? Uzun sürmüş bir günün ardından dinlenmek gibisi yoktur. Hakkını vereceksin bu hayatın.
Öğrenci 3:Hocam ben oyunları hep zorda oynuyorum, kolay olunca tadı olmuyor. sizi anlıyorum.
Öğrenci 1: Ben anlamıyorum ya, çalan kişi nasıl mağdur oluyor?
Öğretmen: Termodinamikte her şeyin bir karşılığı yok mu? Evrensel bilim kanunları böyle ilkelerden çıkarsanmıştır. Sen koca evrende küçük bir birey olarak her şeyi bilemeyebilirsin. Ama koca evrende bir hukuk var, bunu insanda sağlayacaksın işte. Hakkını vereceksin, vermezsen karşılığı olmadığını sanma.
Öğrenci 1: Silgi bende ama
Öğretmen: Senin değil ama…
Öğrenci 1: Kullanıyorum, siliyorum bakın.
Öğretmen: Görmüyorsun, aynen bir yere bakınca diğer yerleri görmemen gibi. Bakmıyorsun bile. Neye yol açtığının farkında değilsin, bedelinin, gözden kaçırıyorsun. Yunanca günah, hamartia, hedefi şaşırmak demekmiş. Yanlış yere bakıyorsun, silmek değil onun farkında bile olmadığın bedeli; yani bilmediğine odaklanmalısın. Düşününce bile sıkıntı var diyorum.
Öğrenci 1: Hala siliyorum.
Öğretmen: Geçmişi silebilir misin, ya bilmediğin ve farkında bile olmadığın mekanizmalarını, evrenin?
Öğrenci 1: Ona göre silgi çalmam lazım.
…
Öğrenci 2: Düşündüklerimizden suçluysak ben yandım hocam.
Öğretmen: Merak etmeyin. Çocuklar henüz öğrendikleri için o kadar da mesul tutulmazlar.
öğrenci 1’i münazara yarışmalarına sokmayı teklif ediyorum