Felsefenin anlamı ve kapsamı
Felsefe daha iyi düşünmenin çalışması olarak teknik, empirik bilgiden ziyade teorik ve metodik bir etkinlik olarak tanımlanır. Yani felsefe kitaplardan edinilmez, etkinlik olarak tecrübe edilmelidir. Felsefe tarihi veya mantık okumak belki buna yardımcı olur ama kişinin kendisi pratiğe dökmeden felsefe yapıyor denilemez; felsefeden bahsediyor denilebilir.
Felsefe eski Yunan’da daha iyi bilme, bilgiyi amaç edinme çalışması olarak birçok bilimi ve bilgiyi türetmiş ve zamanla sorumluluk alanından çıkarmıştır. Geriye yalnızca genel ve temel sorunlar, ölçülebilir olmayan, teknik bir alana dönüşemeyen spekülatif konular kalmıştır. Böyle bir durumda felsefenin bilgisinden ziyade spekülasyonundan bahsedebiliriz.
Felsefenin edinilmesi
Bir yandan da felsefe yeterliğinin edinilmesine göz atmalıyız. Felsefe yapmanın bilgisi, yeterliği ve tecrübesi irfani, örtük şekilde öğrenilir. Kitaptan okunan felsefi metinlerin hayata uygulanmadıkça felsefe yapmak anlamına gelmediğini söyleyebiliriz. Sahip olunması pratikte uygulanmasına dayalı olan bu disiplinin nesnesi, yani kitabi bilgisi değil öznesinin önemli olduğunu hemen söyleyebiliriz.
Filozof başlangıçtan beri geçmiş anlatılara, eski bilgiye, özellikle de mitlerin sabitler olarak ele alınmasına karşıydılar. Sabit felsefe, kesin felsefe bilgisi gibi şeylerden de bahsedemeyecekleri; her an şüphe etmekle alakalı andaki “bir etkinlik olarak felsefe” anlayışını onaylayacakları aşikardır. Üstelik daha iyi bilmenin, bilgeliğin sevgisi olarak bir yerde durmanın ve statik olmanın bu etkinliğin tam zıttı olduğunu da dile getirmeliyiz.
Felsefenin öznesi
Felsefenin öznesi önemlidir ve felsefe de dinamik bir etkinliktir. Felsefe ihtiyacı, daha iyi bilmeye uğraş da gereklidir. Değişen dünyada değişen koşulları sürekli kontrol edici bir felsefe ve filozof ihtiyacı vardır. Felsefeye ihtiyaç varsa felsefenin malumatından ziyade felsefe yapılmasına ihtiyaç vardır. Üstelik her şeyin referansı ve çerçevesi ile bilinebildiği düşünüldüğünde referansları, varsayımları sınayacak ve indirgemeler ile hataları vurgulayacak birine her ortamda ihtiyaç olacağı da malumunuzdur.
Herkes bilgilerle uğraşırken bilginin kendisiyle uğraşmayı görev edinen bir öznenin olması da gereklidir. Bireylerin görmedeki odakları gibi hayatta da odaklanmak için kısıtlı bir kapasiteleri vardır. Bunları belli bilgiler ve meslekler için harcamak mümkünken tüm bilgiler hakkında ikinci derece bir düşünme, bir meta analiz olan felsefeye odaklanmak da gerekli bir görevdir. Bunun için hayat boyu bu işi yapmak gerekir. Çünkü bazı problemleri ve ikinci derece düşünme alışkanlığını sürekli yaparak kazanırız. İçine dahil olmadan anlamlı bulmadığımız işlerden biridir. Oyun analizi yapmaktır, oyunun kendi kurallarında anlamlı gelmez.
Büyük resim
Bir şeye takılınca, odaklanınca diğer şeyleri göz ardı ettiğimiz için büyük resme bakacak filozofa ihtiyaç duyarız. Çoğu zaman bu filozof Yunan’dan beslenmez ve adı filozof bile değildir. Genele ve temele dair daha iyi bilme, teorik spekülasyonları sistematik şekilde gerçekleştirme eğilimindeki insanların bir tutumudur. Adı filozof olmasa da böyle bir özneye ” kültür canlısı olan, uzmanlaşarak diğer şeyleri göz ardı eden insan” olmak nedeniyle ihtiyaç vardır.
Yenilik Ucu
Yeni bir şey söylemek sınırlarda gezmekle mümkündür. Bir yenilik ucu, yaratıcı olmak filozofun etkinliği ile mümkündür. Teorik spekülatör olması yaratım işleminin gerçekleşmesi için bir çatışmayı da içerir. Fırsat maliyetleri ve yaratıcı yıkımlar toplum tarafından tolere edilirse, yani medeni bir toplum ise filozofun çıktıları artı değere dönüşür.
Bilgi toplumu haline geldiğimiz çağımızda bilgiyi sınayacak bir filozofa ve ortamda bu tutumdaki bir insan bulunmasına ihtiyacımız artıyor. Değişimin hızlandığını ve anlık düşünmeye, bir etkinlik olarak bu birikimi yanımızda bulundurmaya gerek duyduğumuzu da söyleyebiliriz. Felsefenin öznesi çağımızda daha çok önem kazanıyor. Çok bilgi çok fazla sorgulama gerektiriyor.
Sonuç
Gittikçe artan oranda küreselleşiyor ve popüler illüzyonlara kapılıyoruz. Varsayım yok eden bir özne olarak muhalif düşünce, bilgiyi sınayan bir sorumlu olarak bilgelik sevici bir filozof her ortamda gereklidir. Fildişi kulesinde bile olsa bir filozof insanlığın yenilik ucu olarak -en azından- kelimelerle oynayan bir kavram geliştirici veyahut yeni fikirlerin öncü birliği olarak katkıda bulunur.