heidegger

Heidegger Benimle Ol

Felsefi komedi dizisinin on dördüncü yazısıdır.

heideggerLeibniz mümkün dünyaların en iyisinde yaşadığımızı söylüyor, mekanik bir evren kuruyordu. Kant akıldan deneyime gitmeyi öneriyor, evrenin her yerinde bir kanun olacakmış gibi davranmamız gerektiğini söylüyordu. Hegel bilginin kendimizi aramak olduğunu söylerken bu arayışta diyalektik, yani uçları uzlaştırma yöntemiyle tekrarlar yaşadığımızı öne sürüyordu. Schopenhauer daha fazlasını istedikçe daha fazla hayat ve acı çektiğimizi; Marx işçilerin daha fazlasını hak ettiğini; Nietzsche hepsinin saçmaladığını, Wittgenstein saçmalamanın mümkün olmadığını anlattı. Sadece Alman filozofların derin felsefelerini okuyan felsefe tarihçileri anladı, Alman pornosunun temellerini.

Yukarıdakilerden hariç birçok Alman filozof vardır. Ama çizginin dışında olan ve dikkat gerektiren bir isim bilhassa anılmalıdır. Martin Heidegger (1889-1976) varlık felsefesi ve metafizik konularında meşhur bir filozoftur. Eleştiri, psikoloji, teoloji ve hatta teknoloji konularında derin etkileri mevcuttur. Hocası Husserl’in felsefesini ve kendisini yıkma misyonu edinmiş, fenomenoloji de neymiş; nasyonel ontoloji varken demiştir. Var olmanın zamandan ayrı düşünülemeyeceği hakkında gayet etkileyici bir felsefe yürütmüş, Aristoteles’ten beri süregelen varlığın özlü olduğu fikrini varlığın oluş olduğu anlamında varoluşsal bir anlayışa dönüştürmüştür. Kendi tarzında en etkileyici isim olduğu gerçektir, ama kendi çapında.

Heidegger eski tarz felsefenin, dili hesaba katmadan yapılan çözümlemelerin piridir. Ne var ki bu yüzyılda artık anlam çabasının ortak bir çaba olduğu ve yalnızca oyunlarla zaman geçirdiğimiz vurgulanmaya başlanmıştır. Soylu gerçeklere ulaşmanın boş verildiği bu çağda Heidegger bu işe devam etmiş, eski felsefenin en büyük eserlerini vermiştir. Bunu bilmiyormuş gibi yaptığı siyasi anlayışından çıkarıyoruz. Bu kadar aydın bir ismin faşist olmasını beklemeyiz, ama makam sevdasından Nazi politikalarını desteklemiş, kötülüklerini bilmiyormuş gibi yapmıştır. Heidegger bilmiyormuş gibi yapanların bir numarasıdır.

[Bundan sonrası geyik

(Heidegger dilin farkında, ama farkında değilmiş gibi yapmıştır. Nazilerin de üst insan veya herhangi olumlu bir şey olmadıklarını biliyor, bunu göz ardı edebilmektedir. Alman porno ekolü böyle başlamıştır. Öyleymiş gibi yapmayı dünyaya yaymışlardır. Sonuçta soylu Alman felsefe tarihi bir işe yaramıştır. Herkes bu felsefeden Almanca öğrenmiştir.

En ünlü eserine Felsefeyi Mıncıklamak ismini koymuş, reddedilmiş, sonra daha erotik bir isim olan Sein und Zeit(Varlık ve zaman)’da karar kılmışlardır. Anlaşılmamanın felsefesi adlı eseri de Metafizik olarak yayımlanmıştır. Tıp bilimine tepki olarak 87 yıl yaşamış, vasiyetinde odasına torunlarının sokulmamasını istemiş. (En azından 18 yaşlarına kadar) Rektör olduktan sonra Nazilerden destek almış, Nazi desteğini kullanarak kızlara hava atmış diyorlar. Ama kızlar o zaman felsefe sevmiyormuş. Whatsapp’ta bir kız Heidegger’in “şu an bir şey yazıyor” ibaresini görünce hiç beklemeden “ÇIKTIĞIM VAR HEIDEGGER” yazıyormuş. Nazi desteğini alarak o zamanların gözde aydınlanma merkezi olan Çorum Üniversitesi’ne çapraz geçmeyi düşünmüş, ama Naziler güçten düşüyormuş. Mamafih Çorum’da ne felsefe ne de erotizm bölümleri yokmuş.)

geyik bitti]

Bunlar hep geyik, Nazi olduğu doğru, ama bu durum onun eski felsefesinde gedik bulamayanların kullandığı bir bahaneden başka bir şey değil. Adam haklı, felsefesi iyi, insanlığı, sayılmaz. Hele ki filozofun tepki gösterme sorumluluğu bulunduğunu göze alırsak, insanlığını unutsak daha iyi.

2 Comments

  1. Panter 8 Temmuz 2018

Leave a Reply