kavanozdaki beyin

Kavanozdaki Beyin

Beynimizi çıkarıp bir kavanoza yerleştirdiğimizi varsayalım. Beynimize gerekli enerji kavanozdaki sıvıdan veriliyor. Bir de beyin sinyallerini yorumlayan ve yorumlaması için sinyaller gönderen makine var. Kablolar aracılığıyla beynin bedeni varmış gibi dünyayı algılaması sağlanıyor. Makine elektriksel uyarılarla beyinde istediği gibi gerçeklik üretebilir. Bu makine ve kavanozdaki beyin bir kurguymuş gibi görünse de aslında beyin gerçekten böyle işliyor.

Beden değil beyin tecrübe ediyor. Bilinç beyindeki işlemlerin bir sonucu. Bedene ihtiyaç bile yok, ama oyunun çeşitlenmesini sağlıyor. “Ben” diye taşıdığımız beden aslında beynin deney aracı gibi. Dış dünyada gördüğümüz her şey beynin yorumu. Bu yüzden herkes aynı şeye inanmıyor, herkesin beğenileri aynı değil, çünkü maddi alem sadece bir araçtan ibaret. Herkesin farklı araçları, bedenleri ve yöntemleri var; ama özde ise yapı benzerliği, beyin mevcut.

Her şey beyinde mi, bedeni aradan çıkarabilir miyiz? Her şey beyinde değil, her şeyin başlangıcı ve sonucu beyinde. Bir oyun gibi. Oyun malzemeleri var, ama sanal, oyun bağlamında gerçekler. Esasında amaç oyun malzemesi değil, oyun tecrübesi; onu da beyin yaşıyor. Oyuna kapılmak güzel, ancak oyun olduğunu unutmak üzücü sonuçlara yol açabilir. Oyunun bitmesi, ölüm de yanlış anlaşılabilir. O yüzden maddiyata çok kapılmamalıdır.

kavanozdaki beyin

Beynin benzersiz ve hayati konumu bizi gerçekliğin yapısını sorgulamaya itiyor. Bu yapıya sahipken kavanozdaki beyin olmadığımızı iddia edemeyiz. Şu an bir felsefe sitesinde bulunduğunu zanneden beyinlerden ibaretiz. Bir kavanozda olmadığımızı düşünüyoruz, ama geceleyin rüya görürken de yatakta olmadığımızı düşünüyorduk.

Rüyamda bir kelebek olduğumu gördüm. Tıpkı bir kelebek gibi oraya buraya çırpınıp duruyordum. Kelebek olma bilincinde çok mutluydum ve Zhuangzi olduğumun farkında değildim. Sonra uyandım, tekrar kendimdim. Şimdi bilemiyorum, acaba kelebek olduğunu gören bir adam mıydım; yoksa şu an adam olduğunu gören bir kelebek miyim. Zhuangzi(MÖ.369–286)

https://en.wikiquote.org/wiki/Zhuangzi 

Kavanozdaki beyin(Brain in a jarçeşitli düşünce deneylerinde kullanılan bir senaryodur. Bilgi, gerçek, zihin ve beden kavramlarını tartışmaya açar. Gilbert Harman tarafından Rene Descartes’ın “kötü şeytan” adlı düşünce deneyinden(1614) geliştirilmiştir. Descartes gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi gösterecek, tüm duyularını yanıltacak azami güçteki bir şeytanın kendi gerçekliğini kandırabileceğini düşünmüş ve bilgisayar olmayan bir çağda sanal gerçekliği şeytan benzetmesiyle sağlamıştır.

11 Comments

  1. Cemil nadir özgün 10 Şubat 2019
    • Doğuhan Murat Yücel 10 Şubat 2019
      • Cemil nadir özgün 4 Mart 2019
        • Doğuhan Murat Yücel 9 Mart 2019
  2. Cemil nadir özgün 11 Mart 2019
    • Doğuhan Murat Yücel 12 Mart 2019
      • Cemil nadir özgün 14 Mart 2019
        • Doğuhan Murat Yücel 16 Mart 2019
          • Cemil Nadir Özgün 17 Mart 2019
  3. Cemil Nadir Özgün 17 Mart 2019
    • Doğuhan Murat Yücel 17 Mart 2019

Leave a Reply