Bu yolculukta dışarıdan müdahaleye gerek yok, ama kararsızlığa düştüğümüz, hayata ve kendimize güvenimizi yitirdiğimiz zamanlar var. Böyle zamanlarda kılavuz olacak öğütlere ihtiyaç duyuyoruz. Çoğu zaman yatıştırıcı etkiye sahip bu ifadeler için “kişisel gelişim” terimi kullanılıyor. Yeni bir terim uydurmaya gerek yok, piyasada yanlış yerlere çekilse de kendini geliştirmek, umut etmek isteyen insanlara yardımlarımız bu başlıkta toplanmaktadır.
Hemen söyleyelim, en güzel yol kendi yolundur. Başkası ne hissettiğini bilemez. Başkası hayallerinin farkında değildir. Başka yerde bulacağın cevaplar hep başkalarının tecrübelerine dayanır. Başkasının tavsiyesi kendi dünya görüşüne uygundur. Yani tavsiye verene uymamızı sağlar. İnsan kendisi bir cevap üretmiyorsa zaten kişisel bir gelişim sürdürmüyor demektir.
Başkası ile birlikte cevap verilir, başkasıyla yürünür, ama başkası bizim yerimize yürüyemez. Başkasının yolundan da aynen gitmemiz mümkün değildir. Yollar aşınmış, karakterler değişmiş, zaman yeni bir ruh getirmiştir. Kendi adımlarımız olmalıdır ki kendi yolculuğumuz olsun. Kendi adımlarınızı atmanız da emir verici üsluptan, baskıcı diktadan, kısıtlamalardan uzak durmanıza bağlıdır. Sizin iyiliğinizi düşünenler kendi adımlarınızı atmanıza teşvik edenlerdir. Doğruyu değil kendi doğrunuzu bulmanızı sağlayanlardır.
Bu ön söz de en önemli tavsiyeye ait olsun. Size doğruları verenler kendi amaçlarına alet edenlerdir. Duyguların ve inançların sömürülmesine gelmeyiniz. Kendiniz düşünmediğiniz sürece başkasının aleti olmaktan öteye gidemezsiniz. Her zaman soracaksınız, her zaman şüphe edeceksiniz. Hiçbir doğru şüphe edilmekten çekinmez. Şüpheye yer yoksa baskı ve yalan vardır. Gülmeye ve sorgulanmaya açık olmayan tarafta durmayınız. Baskı korkuyla birlikte gelir. Korku ile değil sevgi ile bağlanmayı deneyiniz. Ancak korkmadığınız zaman özgür olabilirsiniz.
En doğru söz ve kanun bile zaman ile aşınır. Zaman her şeyi öldürür, eskitir ve geriye kendine faydası olmayan bir iskelet bırakır. Düşünüp kendi sonucunuzu çıkarmıyorsanız en güzel düşünceler bile zararlıdır. Hayat sabit değil, her an kararlarımız ile geleceğimiz değişir. Anlamların değiştiği bir dünyada sorular bitmez. Her şeyin anlamı sürekli sorgulanmalı, son kullanıma uygun şekilde tekrar söylenmelidir.
Eski dillerin konuşuru kalmadı. Eskinin en doğru sözleri bugün anlamsız. Eskinin bilimi, sanatı şimdi kıymetsiz birer antika. İnsan her an düşünüyor ve düşündükçe değiştiriyor.
Hayat kendi başınalık bu evrende. Kendi başına olmak kendi yoluna karar vermek demek. İnsan evrenin düzenine aykırı bir düzensizlik ve düzensizliğini sürdürmekte. Bu tezat her an değişebilen bir gidişatı getirmekte.
Tarih doğrunun ne kadar değişken olduğunu anlatır. Savaşlar doğruların savaşlarıdır. Yazılanlar doğrunun taraflarıdır. Diller farklı bakış açılarıdır. Sadece sorarak ve araştırarak doğrular arasında kendi doğrunu, yani en uygun olanı bulursun. Tüm öğütlere, görüşlere, kelimelere ve bu metne sor. Metni eleştir ve kendi doğrunu bul. Benimle aynı olmanı istemem. Bana ne kadar karşı çıkarsan da kendimi o kadar geliştiririm. Yenilikleri bana da bildir, değişmek isterim. Yanlış olduğumu bilmeliyim, yanlış yoldan dönmek ve dönek olmak isterim. Hepsine varım, yanlış olmaya hazırım. Anlamak için hayattayım, hayret etmek en büyük uğraşım. Yanlışlığımı keşfetmek en büyük dileğim.
Bölümler
1.Hayatın Fırlattığı Meydan Okumaları Kabul Et
Şikayetini duyacak kimse yok, kendinden başka. Surat asmanın faydası da görülmemiş. Zararı var, gülme fırsatının kaçırılması. Hayatın zor, biliyoruz. Kimin değil ki? İnsan kendine iş çıkaran değil mi? En mükemmel hayatı zorlamak, en basit mekanizmaları bile karıştırmak ve ulaşılmaz yapmak insanlık demek değil mi?
2.Kendine Bak
Sahnede telaşa düşenlere bir tavsiye, işine bak. Kimse seni izlemiyor, onlar etkinliğe bakıyorlar. Sen de etkinlik için oradasın. Başkasının kostümünden sana ne? Faydası var mı oyun başladıktan sonra? Başkası kötü oynamış, iyi oynamış ne fayda! Seyirci bile ikinci planda. Herkesin amacı oyun, herkesin amacı etkinlik. Sen kendine bak, oyun güzelleşsin.
3.Kendini Değiştir
“Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum.” demiş Mevlana. Kendimizi değiştirmek dışında bir değişim yoktur. Başkasını değiştirmeye çalışmak hüsranla sonuçlanır. Herkes kendine göre mükemmeldir. Mükemmel olduğuna inandığı için başkasını değiştirir. Herkes başkasını değiştirmeye çalışınca da kimse değişmez. Herkes birbirinin yanlışıdır. Kapılar değişime kapalıdır, kişi de başkalarını değiştirmek için dışarıdadır.
4.Devam Et
Devam et, ama unutma. Geldiğin yolu unutmak nice kayıptır. Unutmaya uğraşmak ise enayilik. İnsan hep lazım olanı taşır, unutamıyorsan bunda bir ders vardır. Ya yoldan tekrar geçilecek, ya da ilerleyen yolda işine yarayacaktır. Dersini al, devam et. Bir yerde takılıp yol ile uğraşmak da bilerek yolda kalmaktır. Takılıp kalma, ama anılarla da savaşma. Olan “oldu.” Geçmişi değiştiremezsin, ama değiştirmeye uğraşırsan şimdiyi mahvedersin.
5.Cesur Ol
Cesur olacaksın. Özellikle de düşünmeye, fark etmeye. Göz ardı etmek, saklanmak, kaçmak geçici bir çözüm getirse de hayat peşinden gelir. Korku anlık değildir, kişilik meselesidir. Cesur diye dağlarda kurtlarla boğuşmaktan bahsetmiyoruz. O ayrı bir dünya. İnsanın dünyasında boğuşma yok, düşünme var. Cesur olup diğer olasılıkları hesaba katacaksın. Diğer inançları, görüşleri, diğer canlıları hesaba katmaktır savaşımız.
6.Bağlanma
Ne diye kendini bağlarsın, devam etmek varken. Bağlanmak, takılmak yoldan olmaktır. Dünyevi şeyler geçicidir, tadıp geçeceksin. Tat sağlıktır, hedef olamaz. Lezzet sağlıklı olanı ayırt etmek içindir. Güzellik işarettir bu yolda, anlamadıysan durakla, ama durma. Yolculuk dışındaki bir hedef sadece geç kalmaktır. Maddi şeyler bu yolda sadece ağırlıktır. Tecrübe topla, öğren bu yolda; yüklenme.
7.İyi Bak
İyi gör. Bu kadar basit, bu kadar müsait. Nasıl bakarsan öyle dünya, tercih bakanda. Sen nasılsan öyle hayat. Bakışla var ettiğimiz bir dünyada yaşıyoruz. İnanarak dünyayı değiştiriyoruz, kendimiz için. Bakışımız gerçeğimiz oluyor. Başkasını değiştiremiyoruz belki, ama onun değiştiğine inanarak, gerçeği inancımıza yorarak kişisel bir gerçek üretiyoruz. Güzel bir dünyada yaşamıyoruz, herkes iyi değil, ama tersi de değil. Dünya ve herkes “müsait,” şekillendirmek için.
8.Adil Olacaksın
Adil olmaktan başka şansın yok. Olmazsan o sana gelecek. Denge sağlanacak. Sadece kendini kandırabilirsin, sadece kendi dengeni bozabilirsin, sadece kendine haksızlıktır yaptığın. İnsan ne yaparsa kendine yapar. İnsanlık örneği görmemiz için yeterince büyüktür. İnsanlık ne yaptıysa kendi türüne yapmıştır. Kendisi için doğayı yok etmek bindiği dalı kesmektir. Sahip olduklarını artırmak yoksun olduklarını artırmaktır. İnsan tüketerek yok oluşunu hızlandıran ve bunu da gelişme sayan bir zavallıdır. Adil olmazsan neyi kaçırdığını bile fark etmiyorsun. Ne kadar adil.
9.İnsan Ölmek Üzeredir
Ölmek için buradayız. Öleceğimiz belli, ama ölüm sürpriz. Herkesin öleceği kesin ve herkes de şaşıracak gibi. Hayal kırıklığı olacağı şimdiden belli. İnsan saçma ve karanlık. Saçmalığı örtenlere komik, gözlerini kapatanlara mutlu diyoruz. Gözlerini açamayanlar ölü, gözleri kapatmamak ise mümkün değil.
”Kendiniz düşünmediğiniz sürece başkasının aleti olmaktan öteye gidemezsiniz.”
Galiba günümüz dünyasında sorunların büyük bir nedeni de bu olsa gerek. Bilgi çağındayız ve bu çağda sürekli bir doğru yanlış karışık kirli bilgi akışına maruz kalan insan bir süre sonra özgün fikir yürütmekten aciz kalıyor ve bir o kadar bağnazlaşıyor. Bunu bir görüşe sahip kişilerin sürekli yandaş görüşleri dinlemesi ile doğruyu ve yanlışı ayırt edememesi, değişken olan bir şey için körü körüne bağlanması örnek verilebilir. Günümüzde bu belli görüşü dikta ile empoze etme görevi hertürlü medya ile sağlanıyor. Bir inanç veya görüş her ne ise, bireye özgü sorgulama ve karar yetisi ile olmalıdır. Böyle olduğu sürece inanç veya görüş sağlam temellere dayanır. Şöyle ki günümüzde herkes, kendi doğrusunu kabul ettirme çabası içinde ve bunu her türlü etik olmayan saftaya dayalı bilgilerle, davranışlarla holiganlığa çevirmektedir. Kendi fikri olmayan veya sorgulamayan insanlar bir süre sonra bu tipte insanlar gibi konuşmakta ve ezbere hareket etmektedir. Tabiri yerindeyse kulaktan kulağa oyunu oyanıyor diyebilirim. Yine bu insanların böyle olmasını; eğitime ve özellikle edebiyatsız ezberci eğitime bağlayabiliriz. İnsanların ”düşünce hareketi”, twitter #hastag’leri ve çok alternatifli uydularda tek kanal ile yetinmek olursa pekte düşünmeye ,sorgulamaya itecek ortam olmuyor. Sizinde yazınızda aktarmaya çalışıtığınız gibi, doğrunun ve yanlışın birbirine dolandığı bir yerde ancak kendi özgür iradenizle ortaya çıkan düşünce ve fikir ile bir çok yol aşılabilir.