Piyasa sosyalizmi, üretim araçlarının devlete veya işçi sınıfına ait olduğu ve ürünlerin piyasada satıldığı bir ekonomi sistemi türüdür. Radikal kapitalizm ve sosyalizm teorileri için mutlu bir ortak nokta olarak herkes tarafından saldırıya uğruyor.
Sosyalizm ve kapitalizm arasındaki fark
Kapitalizm ve sosyalizm, radikal olmaları nedeniyle hiçbir yerde hayata geçirilemeyen zıt iki ekonomik sistem teorisidir. Bir binanın iki zıt cephesi gibidirler, savunanlar diğer tarafa bakarlar ve orayı tarif ederler, ancak gerçekte onların tek taraflı algılarından farklı, farklı boyutlarda ontolojik bir beden vardır. Bu iki taraf arasındaki karşıtlık basitçe şöyledir: Sosyalizmde üretim araçları devlete aittir, kapitalizmde ise bireylere aittir. Sosyalizmde planlı bir ekonomi vardır, kapitalizmde serbest piyasa vardır. Sosyalizmde fiyat ve gelir kontrol edilirken, kapitalizmde piyasadaki arz ve talebe göre şekillenir. Sosyalizmde üretkenlik ve yenilik sorunları varken, kapitalizmde eşitsizlik ve ekonomik krizler yaşanır Kapitalizmde ekonominin sahibi bireylerdir, sosyalizmde ise devlet. Her ikisi de muazzam miktarda sorun üretti. İdeal kolektif mülkiyet olsa da, gerçekte işe yaramıyor. Tüm sosyalist hükümetler, birçok şirket yerine dev şirketler gibi çalıştı. Buradaki sorun, insanların sorularına basit, doğrudan cevaplar beklemesidir. Gerçeklik dinamik ve kontrol edilemez, en azından bu radikal basit cevaplarla değil. Aklımızı sürekli kullanmalı ve kapitalizm ya da sosyalizm gibi indirgemeci basit cevapları reddetmeliyiz. Cevap, her an kafanızı yormanız gereken ortak noktada.
Piyasa sosyalizmi önerisi
Piyasa sosyalizmi iki radikalde en iyi kısımları alıyor, aslında eninde sonunda olacak olan da bu. Ne zenginler çoğunluğun baskısına ne de sosyalist devletler ekonomideki özel girişime veya “diğer sosyal kurumlara” dayanamaz.
Her ikisinin de gerçeklik üzerindeki kontrolünü gevşetmesi gerekiyor. Komünizm, sosyal demokrasi, liberal veya ulusal gibi farklı sosyalizm türleri olduğu gibi; piyasa sosyalizminin de farklı türleri vardır. Piyasa sosyalizminin bir uç perspektifinde muhafazakar piyasa sosyalizmi var, devlet her şeye sahip ama fiyatları talebin belirlemesine izin veriyor, diğer uç perspektifinde ise liberal piyasa sosyalizmi, sosyalizmin borsalar ve düzenlemeler yoluyla eninde sonunda ve doğal olarak gerçekleşeceğini öne sürüyor.
Piyasa sosyalizminin başlıca örnekleri Yugoslavya, geç Çin, Vietnam ve Singapur’dur. Bazı başarılar gördüler, özellikle Çin. Artık Maoist basit ve kesin cevaplara dayanmıyor. Çin, sosyalist sistemine kapitalist mekaniği ekledi ve bunun faydalarını kalkınma yoluyla gördü. Sosyalist teorisyenlerin çoğu, kapitalizmden sosyalizme geçiş mekaniği önerdi, ancak çoğu zaman indirgemeci tembel uygulayıcıların tuzağına düştüler.
Neden insanları pazarda eğitip pazarın sahibi olmalarına izin vermiyorsunuz?
Şirketler veya bir büyük sosyalist şirket yerine neden mülkiyeti hiç kimseye vermiyoruz? Her şirketin halka açık olmasına ve insanları ekonomi konusunda eğitmesine izin verin. Devlet her zaman arabuluculuk yapmalı ve kriz anlarında hisse senetlerini satın almalıdır. Bu sayede şirketler kişilerin mülkiyetinde olacak ve krizler kontrol altına alınabilecektir. Var olmak için devrime veya sömürüye ihtiyacımız yok. Sadece acele etmememiz gerekiyor. Bireyler sınırlı yaşam sürelerindeki değişimi görmek isterler ve ekonomik sistemi ideal ütopyaları haline getirmek için acele ederler. Evrenin acelesi yoktur ve eğer acele edersen tökezlersin; insanlığın daha önce yaptığı gibi.
Bir diğer merak edilen soru da neden insanları ekonomi konusunda eğitmiyoruz? Okul sistemi, ekonomi yoluyla nasıl güç kazanılacağı dışında her şeyi telkin eder. İçinde bulunduğumuz sömürücü sistemin doğası bu olabilir. Ancak bu herkesin ve sömürenlerin aleyhine çalışıyor. Herkes kendilerine yatırım yapan şirketlerde veya devlet fonlarında kısmi hisselere sahip olarak piyasaya katılsa; değer miktarı şu anda olduğundan çok daha fazla olacaktır.
Siyaset, toplumsal krizlere tepki vermekte yavaş kalıyor, şirketlerin verimliliği bu konuya odaklanmalı ve hatta hisselerini isteyerek dağıtmalı. Aksi takdirde tüm işler otomasyona geçtiği için tüketici bulamayacaklar. Otomatik fabrikalar kimin için? O ürünleri fabrika sahiplerinden başka kim alacak? Kapitalistler ve sermaya sahiplerin için de fırsat burada yatıyor, piyasa sosyalizmi yoluyla milyonlarca tüketici yaratılabilir.