Stoacılık bir Sokratik, antik ve Helenistik felsefe geleneğidir. Mutlu olmak için arzulardan ve korkulardan sıyrılmayı ve olan şeyleri oldukları gibi kabullenip bütünün parçası olmayı öğütler.
Erdem etiği olarak bilinen ve erdemli olmayı en yüksek iyi sayan bir anlayışla bilgelik dışındaki şeylerin- zevk ve zenginlik gibi- iyi ya da kötü olmadığını söyler. Duygusal tepkilerin yanlış muhakemeden kaynaklandığını, doğanın bir parçası olan insanın isyan ya iftihar gibi duygusal tepkilerden kaçınıp doğanın planına uygun şekilde davranırsa iyi bir hayat sürebileceğini söylemiştir.
İsim ve Köken
Stoacılık başta önderi olan Zenon’a atıfla Zenonizm olarak bilinirdi. Geleneğin takipçileri görüşlerin çeşitlenmesi ve kişilik kültünün dışına çıkılması gibi sebeplerden Zeno’nun tartışma yaptığı mekan olan stoayı isim olarak aldılar. Stoa Poikile(E.Yun. ἡ ποικίλη στοά ) Atina agorasının(meydanının) kuzeyindeki mitik ve epik sahnelerle bezeli direkleriyle ünlü bir galeri olan boyalı sundurma, dekoratif revak, veranda anlamına gelir.(Osmanlıcada bu geleneğe revakiye denmiştir)
Tarih
MÖ. 334-362 yılları arasında yaşayan Kıbrıslı Zenon Platon’un Akademi’si ve Aristoteles’in Lise’si kadar imkana sahip değildi ve halka açık bir mekanda tartışma yürüterek felsefesini okullaştırmaktaydı. Onun çevresinde toplanan düşünürler bu anlayışın başladığı yer olan stoayı şiar alarak büyük bir felsefe geleneği oluşturdular. Bu gelenek üç döneme ayrılarak incelenir.
- Kuruluş dönemi: Kıbrıslı Zenon, Kleanthes ve Khryisipos tarafından esasların belirlendiği dönemdir.
- Ara dönem: Rodoslu Panaitios ile öğrencisi Apameialı Posidonios’un Platonculuğa yaklaştığı ve Stoacılığın Aristo- Platon felsefeleriyle sentezlendiği dönemdir.
Günümüzde bu iki dönemden ikincil kaynaklar dışında bir kaynak yoktur. Stoacılığa dair bilgiler üçüncü klasik dönem olan imparatorluk dönemi(Roma stoası)’ne aittir. Stoacılık Roma imparatorluğu’nun en popüler felsefe akımıdır.
- İmparatorluk dönemi: Seneca, Epiktetos, Marcus Aurelius ile özdeşleşen bu dönemde Helenistik dünyadaki Stoacı popülerlik imparator Marcus Aurelius(121-180) ile zirveye ulaşmış ve sonra MS. 3. yüzyılda siyasi kaygılarla gözden düşmüş, dağılmıştır.
Esaslar
- Evrenin aklı(logos) maddi bir şekilde vardır ve evrenin dışında bir varlık yoktur.
- İnsan doğanın bir parçası olması ile evrensel akıldan pay alır. Dolayısıyla en iyi hayat doğanın gereklerine uygun hayattır.
- En büyük iyi erdemdir ve erdeme de bilgiyle ulaşılır.
- Erdemli kişi mutluluğu dışarıda değil, kendi içinde bulandır. Dışarıya yönelik duygusal tepkiler elenirse mutluluğa engel kalmaz ve erdeme ulaşılır.
Yorumlar
John Sellars’ın Stoicism eserinden anladığım kadarıyla Stoacılar felsefeyi bir davranışa dönüştürmeye çalışan ve “Stoacı dinginlikle” karakterize olan bir grup ahlakbilimcidir. Yani etiği merkeze alıp nasıl davranmalı sorusuyla diğer disiplinlere ulaşırlar. Etik, fizik ve mantık üzerine yoğunlaşmışlardır.
Nasıl davranmalı sorusunun yanıtına da kısaca yetinmek ve kendine göre yaşamak şeklinde yanıt vermişlerdir. Yetinmek az harcamak değil de logos dedikleri tümtanrıcı evrenin bize verdiği ve verilebilecek olan yegane imkan ile mutlu olabilmektir. Yani evrenin bir bilinci var ve bu bize ne verdiyse haktır ve daha fazlasını istemek kendimize eziyet etmekten başka bir şey değildir.
Mutsuzluk, kızgınlık, kıskançlık ve saire her türlü duygu kendi hatalarımızdan kaynaklanır. Stoacı dinginlik dışarıya göre değil kendine göre davranmayı öğütler. Evrenin planına uymaktan başka kaygı olmamalı, lükse veya şöhrete bakıp özenmemeli. Ne oluyorsa planın parçası olarak oluyordur.
Kaybetmeye hazır olmadığımız bir şeye sahip olmamalı. Basit yaşamalı, basitlik dışındaki her şey yüktür. Doğayı anlamak ve onun planını kabullenmek makul bir uğraştır.(Buna erdem diyebiliriz) Değiştiremeyeceğimiz şeyler hakkında kaygılanmak yapılabilecek en yanlış iştir.(Çoğu olay böyledir)
Duygu dışarıya tepki göstermektir, duyguyla değil bilgelikle ve erdemle hareket etmelidir. Hayattan memnun değilsek sebebi kendimizde aramalıyız. Kötü düşünen kötüye odaklanıp hayattan bunu seçer. Eğer bir işte bilgelik, erdem, adalet yoksa o iş yapılmaya değer değildir.
İçinde birçok filozof olduğu için saydığımız bu ortak özelliklerde dahi görüş ayrılıkları olabilmekte, filozoflara tek tek gidilmesi gerekmektedir.
Kaynakça
- Bilim Sanat Yayınları Felsefe Sözlüğü
- John Sellars – Stoicism (Ancient Philosophies), -University of California Press, (2006).
- En. Wikipedia.org