Üniversite yeni kilise, İnternet yeni üniversitedir

Her şey bozulur, nesneler veya kavramlar, hepsi bozulur. Peki ya sevgili akademimiz? Platon’un versiyonuyla hala aynı mı? Kesinlikle hayır, politik olarak aşırı kullanıldı, suistimal edildi. Şimdi bilim kilisesi. Kilisenin kendisi eski zamanların parlak fikriydi, Kilise ve üniversite kurulduklarında bir zamanlar havalıydı. Ama “reform” edilmediklerinde geride kalmaya başladılar.

Her an reform yapmamız gerekiyor. Tıpkı bedenlerimiz, doğamız, gezegenimiz, galaksimiz, evrenimiz gibi. Yeniden biçimlendirme sayesinde bir gün daha hayatta kalıyoruz. Şeylerin yeniden şekillendirilmesi sayesinde; günlük uğraşlarımız, farklı uğraşlarımız var. Yenilenme sayesinde enerjimiz var. Doğadan bir ipucu almalıyız. Günlerin yenilenmesi, gün batımı ve gün doğumu herkese örnek olmalıdır. Gezegen, hepimizin takip etmesi için bir örnek teşkil ediyor. Tekrar başlat; gezegeniniz, gerçek benliğiniz her gün yeniden başlar. Her konuda yeniden başla, her ortamda reform yap; adapte olmalı
Üniversiteye baktığımızda evrensel bilginin, bilgeliğin eviydi. Gerçeklerin bir kütüphane etrafında toplandığı yer. Artık bu bir iş modeli, hatta personelin rahatı için işletildiği bile söylenebilir. Ne antik akademinin, ne de Alman devletlerinin araştırma enstitülerinin yakınında. Üniversitelerin asli işlevinin dışında kalmasının birçok nedeni vardır. İlk olarak, her kurum ve her soyut yapı zamanla eskiyecektir. Çünkü araçsallaştırmak için onu belli bir şey haline getirmeniz gerekiyor; dinamik dünyaya aykırıdır. Bir şeyi kullanmak, işlevselleştirmek için belirli bir amacı, tek yönü olması gerekir. Bu, onu daha kontrol edilebilir ve öngörülebilir hale getirir. Üniversitenin birçok işlevi vardı ama biz bu konsepti teknik bir eğitim noktası olarak kullandık ve işlettik.

Artık İnternet var. Hiçbir üniversite İnternetteki bilgi miktarıyla rekabet edemez. Aynı zamanda üniversitenin İnternetin sağlayamadığı sosyal sonuçları da vardır. Evet hala üniversitelere, kiliselere de ihtiyaç var. Her zaman belirli bir şekilde tanımlanmış bu tür kurumların bir işlevi olacaktır. “İnternet yeni üniversitedir” derken kastettiğimiz, bilgeliği barındırmanın asıl rolünün, orijinal felsefenin artık İnternet’e ait olmasıdır.
Unutmayalım ki kilise bilgi, eski bilgi için bir yerdi. Kilise, topluma o zamanın gerekli bilgisini, yani insan ilişkileri bilgisini mitler, hikayeler, imgeler aracılığıyla sağladı. Ama tapınaklar etrafında gelişen beşeri bilimlerin bilgisinin yanında bir nevi bilimsel bilgi geliştirdik. Platon’un akademisi, felsefe tarihinin yeni bilgisiydi; tümellerin bilgisi, doğa, mite dahil olmayan bilgi. Ve şimdi okul işlevini yitiriyor; çünkü bilgi artık her yerde. Sadece kilisede ve din adamlarında değil, sadece kilisede ve üniversitede değil, İnternette de.

Kilise eski bilgi haline gelir ve üniversite bilgi için eski yer olur. Öyle bile olsa üniversitelerde hikmet yok mudur? Evet var. Ancak, kitaplardaki gibidir; eski bir teknoloji aracılığıyla. Kitaplar bilgiye muhteşem bir şekilde hizmet etti; yine de artık daha verimli ortamlarımız var. Elektronik kaynakların kağıda göre muazzam avantajları vardır. Elektronik okumanın kağıt okumayı devralması an meselesi. Bazılarımız kilisede olduğu gibi kitaplarda da ısrar edecek; medeniyetin yedeği olacaklar. Tıpkı tören ve teselli amacıyla hâlâ kiliseye ihtiyacımız olduğu gibi; tıpkı basit mitlere açıklama olarak ihtiyaç duyan sıradan insanlar gibi; teknik bilginin sertifikasyonu ve eğitimi için üniversitelere ihtiyacımız olacak. Ve tabii ki yedekleme olarak, düzeni geri yüklememiz gerekirse, bilginin güvencesi olacak.

Kilise eski bilgiydi, kendini yenilemeyen ve her türlü bilgi yerine belirli bir işlev için çalışan din adamlarıydı. Üniversite yine eski bilgiler gibi bir kilise olur; bilginin her yönü yerine belirli bir işlev için çalışır. Teknik eğitim için çalışır ve eski akademilerin misyon ve vizyonlarından vazgeçer. Eskiler gibi karşıt veya üst kültürün bir parçası olmak yerine ana akım ve kutsal hale gelir.

Ne yapmalıyız? Üniversiteden bir şeyler öğrenebilirsiniz, ancak temel öğrenme işini kendi başınıza halledebiliyorsanız, kiliseye veya üniversiteye üye olmamanızı öneririz. Bunu bağımsız, kolay, etkili bir şekilde yapmalısınız, İnternetle.

Kilise başta eğlenceliydi, onu kendisi için yapardı insanlar; Üniversite başta eğlenceliydi, entellektüel eğlence için gönüllü gidilirdi. Şimdi bağlamı yitirildi ve angarya oldular. Bilginin gönüllü ve kolay hali olan İnternet şimdi entellektüel eğlence haline geldi.

Leave a Reply